Ulu Gök Tanrım kimseyi Netflix'den film izleyecek kadar işsiz bırakmasın!!! Uzun zaman süren aralıksız ve yoğun bir çalışma temposundan çıkınca kendimi işsiz ve amaçsız bir şekilde internette dolanırken buldum. Bu boş beleş zamanı daha verimli bir biçimde nasıl değerlendirebilirim diye düşünürken uzun zamandan beri Netflix'teki bisiklet temalı filmleri izlemeyi ertelediğimi hatırlayıp onları izlemeye karar verdim. Arama çubuğuna "bisiklet" yazıp tarattığımda Netflix'teki bisiklet konulu içeriklerin ne kadar az olduğunu fark ettim. Üç - dört film arasından size tanıtmak için Cicliste Per Caso - Bisiklet Âşıkları filmini seçtim. Tabii ki öncelikle filmi kendim birkaç kere baştan sonra izledim. Size tanıtılmaya lâyık bir film olduğuna kanaat getirdim.
Öncelikle filmin adındaki sahtekârlığı ortaya koyarak başlamak istiyorum. Pazarlama dâhisi Netflix editörlerinin yeni bir şaklabanlığını görüyoruz burada. Filmin İtalyanca adı Cicliste Per Caso. Türkçe meali Tesadüfi Bisikletçiler! Netflix'in koyduğu isim ne ola peki: Bisiklet Âşıkları!!! Bir buçuk saat film izledim, hatta ikinci izleyişimi de sayarsak üç saat diyelim. (Bir de bu yazıyı yazmaya karar verdikten sonra önemsiz bölümleri ileri sardırarak izledim; ama onu izlemesen saymıyorum.) Filmde aşka dair içerik toplasan iki dakikayı geçmez. Tanıtımda da "ilişkiler" ile ilgili bir hikâye olduğu vurgulanıyor ki bu da filmi izletmek için yapılmış bir sahtekârlık daha… Yeni evlenmiş iki kadının bisikletle bir yolculuğa çıkması dışında ilişkiler ile ilgili diyalogları üç beş cümleyi geçmiyor. Bitti mi? Hayırrrrrr… Ek olarak film +18 olarak verilmiş. İki kadının öpüşmesini +18 olarak listeleyen özgür Netflix platformunu saygıyla selamlıyorum (!) Zira bunun dışında bir yetişkin içeriği yok bu filmde. Film gecesinde ailenizle izleyebileceğiniz bir film bence. Birazcık araştırma yaptıktan sonra filmin alt başlığının "Grizzly Tour" olduğunu buluyoruz. Türkçe meali "boz ayı turu"! Filmi izleyince siz de bu ismin filme konulacak en mantıklı isim olduğuna kanaat getiriyorsunuz zaten. Ulen Netflix! Yeminle söylüyorum, yatacak yerin yok!
Silvia Gottardi ve Linda Ronzoni Kanada'dan New Mexico'ya 4418 kilometrelik bir yolculuğa çıkıyorlar. Bisiklete binen iki kız, kıta bölünmesi rotası (Continental Divide of the Americas) üzerinden Kanada'dan Meksika'ya doğru bir vahşi yaşam turuna çıkıyorlar. Kıta bölünmesi yolu binlerce macerapereste ve sporcuya ilham kaynağı olan efsanevi bir yol. Pasifik Okyanusu ve Atlantik Okyanusu'nun havzaları Great Valley'de ayrılıyor. Bu bölünmeyi kuzeyden güneye doğru takip eden çizgiye kıta bölünmesi rotası deniyor. Ülkeler coğrafyası konusunda donanımlı arkadaşlar burada kıta bölünmesi ile ne anlatmaya çalıştığımızı anlamıştır. Anlamayanlar ise kısa bir Google taramasıyla yeterli bilgiye ulaşabilir. Linda filmde bu yol hakkında şöyle diyor: "Yol size meydan okuyup yanına çağırıyor ve ben de bu çağrıya cevap vermeye geldim." Silvia acı çekmeyi seven tutkulu bir bisikletçi; ama yol arkadaşı Linda'nın bu süreçte yaşadıkları onu bu düşünecelerinden çok çok uzaklara taşıyor. Silvia ruhen ve bedenen bu rotaya oldukça hazır; ama Linda henüz bu rotayı kaldıracak mental düzeyde değil. Ancak yol onu eğitiyor ve bu rotayı tamamlayacak seviyeye taşıyor. İzleyince hangi duraklardan geçerek bu seviyeye ulaştığını göreceksiniz.
Bu tur, iki kadının vahşi doğada neler yapabileceğini görebilmemiz için bir meydan okuma anlamı taşıyor. Kadınların yalnız başına da güçlü olabileceğini vurguluyor. Kadın şunu yapamaz, bunu yapamaz diyerek olur olmaz her alanda ahkâm kesen eril zorbalığa karşı verilecek en kaliteli yanıt onların kadın yapamaz dediği her şeyi "kadın başına" yapmayı başarabilmektir. Bu dehşetengiz bisiklet turu da bu yanıtlar listesine eklenebilir. Turun ne derece tehlikeli olduğunu anlayabilmeniz için şunu söyleyebiliriz: Tur sırasında ayı saldırısından kendilerini korumak için yanlarına ayı kovucu sprey ve ayıları uzaklaştıran çanlar satın alıyorlar. Tur sırasında Silvia ve Linda'ya yardım eden kadınlar da var. Tur sırasında yalnız olmayacaklar. Ramona Linzola (ki bu arkadaş anlayabildiğim kadarıyla fizyolojik olarak bir erkek) ve Simona Pezzano onlara yardımcı oluyorlar. Onlar da bu tura bisikletle katılıyorlar ve çoğu yerde bu turu üç kadın birlikte yapıyor. Bazı bölümlerde dört kadın görüyoruz. Ne kadar kadın o kadar iyi! Linda ve Silvia bir ay önce evlenmişler ve bu turu bir balayı olarak görüyorlar. Bize de Allah mesut bahtiyar etsin, bir yastıkta kocasınlar demek düşüyor. Bu kadar zorlu bir rotaya dayanabilen bir ilişki zaten bir yastıkta kocayacak seviyeye ulaşır gibi geliyor bana. Hayırlısı… Fimdeki "ilişki" vurgusunu kapsayan tek konu da bu oluyor zaten.
Her uzun turun öncesinde yapıldığı gibi bu turun öncesinde de birtakım planlamalar yapılıyor; fakat her uzun turcunun bildiği gibi o planlamaların hepsi yolda çöp oluyor. Silvia ve Linda GPS benzeri modern teknolojik araçlarla bu tura çıkmak yerine eski okul harita turculuğu yaparak rotalarını çıkarıyorlar. Yolun büyük bölümü dağ yollarında toprak arazide patika benzeri yerlerde geçiyor. Tur boyunca karşımıza çıkan göl, orman, patika manzaraları bizleri de hemen bisikletimizi alıp oralara gitmeye davet ediyor. Bu filmdeki doğa manzaraları ülkemizde bisiklet turizmini canlandırmaya yönelik çalışmalar yapanlara birtakım yaratıcı fikirler verebilir. Bizim kıta bölünmesi gibi bir bisiklet rotamız var mı? Varsa nerede? Bu rotada bisikletçilerin güvenli biçimde konaklayabileceği butik oteller ya da kamp merkezleri var mı? Netflix'te yayınlanan bu film, ilgili rotaya yönelik milyon dolarlık bir turizm reklam projesine bedel bir tanıtım faaliyeti işlevi görüyor. Benzer bir içeriği Türkiye için üretip Netflix ya da YouTube platformunda yayınlamak gerekiyor. Çünkü bizim ülkemizdeki manzaralar bu filmdekilere fark atar.
Kızlar bu zorlu tura Kanada'dan başlıyorlar, daha sonra ABD'ye geçiyorlar, oradan da Meksika sınırına kadar uzanacaklar. İnanılmaz derecede zorlu bir rota bu. Şehirlerarası asfalt yollarda bile 4000 kilometreyi geçen bir rotada yol almak yeterince zorlu bir süreç iken bu iki çılgın kadın bunu dağ yollarında yapmayı deniyorlar. Turun Kanada bölümünde harika insanlarla karşılaşıyorlar, Amerika kıtasında karşılaşabilecekleri en kibar insanlarla tanışıyorlar bence; ama turun başında da korktuklarını belirttikleri boz ayılar rotalarını değiştirmelerine neden oluyor. Tura çıkarken yapılan bütün planları bir boz ayı bozmaya yetiyor. Ne ayıymış arkadaş ya?!!! Ben oralara gidip o rotada bisikletle tur yapma şansını elde edebilsem ayı değil ayının sülalesi gelse beni yolumdan döndüremez. Sonuçta ayıyla güreşmiş bir milletin evlatlarıyız. İnanmayan Google'a "ayıyla güreşen adam" yazsın bakalım, ne çıkıyor??? Ayı, ayılığını bilsin arkadaş! Şurada efendi efendi bisikletimizi sürüp gideceğiz.
Rotanın Kanada bölümünü bitirip ABD bölümüne geçiyorlar. Burayı hiç izlemesem mi acaba diye düşünürken ABD rotasının başında turcularımızı bir sürpriz karşılıyor. Bize göre standart bir durum, zira ABD'yi en az kendi ülkemiz kadar iyi tanıyoruz. Çocukluğunuzda o kadar Amerikan filmini size izletmiş olsalardı siz de az çok bilirdiniz. Dünyanın en acımasız ve kaba insan topluluğunu dünyanın en mükemmel coğrafyalarından birinde yaşatan kadere sitemler ederek devam ediyoruz filme. Kadın turcularımız, Kanada'da vahşi doğada çadırların arasında boz ayıların dolaştığı inanılmaz kamp alanlarından sonra etraflarında evsizlerin dolaştığı bir kamp alanına geliyorlar. Amerika'ya hoş geldiniz kızlar!!! This is ABD! Çoğu açıdan boz ayılar, ABD'lilerden daha kibar ve insancıl olabilir. Yahut ben öyle düşünüyorum. Turun ABD bölümünde benim görebildiğim tek olumlu şey kadın kovboylar oluyor. Bu turun en maceralı ve zorlu kısmı ABD'de geçiyor. Filmi izlemeyenler için spoiler vermek istemiyorum; ancak şunu söyleyebilirim ki bu turun ABD bölümü doğaya karşı bir meydan okumaya dönüşüyor. Mental olarak da turcuların en fazla zorlandıkları bölüm burası oluyor.
Cicliste Per Caso - Tesadüfi Bisikletçiler filminin kadın turculuğu açısından oldukça güzel bir film olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde daha zorlu rotalarda üstelik tek başına yol alan kadın bisikletçilerin var olduğunu biliyorum; ama ülkemizdeki sinemacıların saçma sapan dizi içerikleri çekmekten vakit bulup da onların maceralarına odaklanacak zamanı bulamayacaklarını da biliyorum. Neyse, bizim sinemacılar ülkemizin cesur kadın bisikletçilerini fark edene kadar sizler Netflix'te başka milletlerin kadın turcularının maceralarını konu edinen "aşk dolu" içeriklerini izlemeye devam edin. Size iyi seyirler diliyorum.
Bu muhteşem ikilinin diğer maceralarını https://www.ciclistepercaso.com/ internet sitesi üzerinden takip edebilirsiniz. Sosyal medyayı da etkin bir şekilde kullanıyorlar, hâlâ sosyal medya kullanan çağdışı yaratıklardansanız o mecradan da takip edilebilirler. Bir de kitap çıkarmışlar. İtalyancası olan dünya vatandaşı polyglot arkadaşlar bu kitabı edinip okuyabilirler, bizim gibi Türkçeden başka dil bilmeyen köylüler ise kitap Türkçeye çevrilene kadar beklemek zorundalar. Kısacası sonsuza kadar diyelim. Püfff… Canım sıkıldı yine. Yazıyı burada bitiriyorum. Size iyi okumalar diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder